Özet
Halkla
ilişkiler, arşivcilik literatüründe pek çok yazar tarafından ele alınmış,
popüler bir konudur. Ancak, bu yazarların pek çoğu halkla ilişkileri görünmeyen
yararları açısından ele alır. Dahası, görünür yararlarına değindiklerinde dahi
bunların nasıl ölçüleceğinden bahsetmezler. Kamu sektöründeki arşivciler medya
yansımalarının bu yönünü tümüyle gözardı etme eğilimindedir. Oysa özel
sektördeki arşivciler bunu, şirket içindeki konumlarını güçlendirmek için bir
fırsat olarak görürler.
Meseleyi
5N+1K perspektifiyle ele alan bu yazı, önce halkla ilişkilerin tanımını
yaptıktan sonra nerelerde kullanıldığına değinmekte, ne tür tekniklerin
kullanıldığını incelemekte, kimlerin hedef alınabileceğini sorgulamakta, hangi
tür fırsatların kollanması gerektiğini irdelemekte ve son olarak bunların
kullanımından elde edilebilecek faydaları araştırmaktadır.
Abstract
Public
relations is a popular subject that has been touched by many authors in
archival literature. However, most of them tend to appraise public relations
for its intangible benefits. Even when they do mention tangible benefits, they
do not specify how to measure it. Archivists in the public sector have the
habit of overlooking this aspect of media coverage, whereas archivists in the
private sector see this as an opportunity to affirm their standpoint within the
company.
Looking
at the topic from an essential six questions point, this paper reviews the
literature on how the concept is defined, the broad areas where it is employed,
the various techniques used, the target groups to be addressed, the
opportunities to look for and the benefits to be derived from its use.
Giriş
Halkla
ilişkiler, arşivcilik literatüründe pek çok yazar tarafından ele alınmış,
popüler bir konudur. Ancak, bu yazarların pek çoğu halkla ilişkileri görünmeyen
yararları açısından ele alır. Dahası, görünür yararlarına değindiklerinde dahi
bunların nasıl ölçüleceğinden bahsetmezler. Kamu sektöründeki arşivciler medya
yansımalarının bu yönünü tümüyle gözardı etme eğilimindedir. Oysa özel
sektördeki meslektaşlarımız bunu, şirket içindeki konumlarını güçlendirmek için
bir fırsat olarak görürler.
Meseleyi
5N+1K perspektifiyle ele alan bu yazı, önce halkla ilişkilerin tanımını
yaptıktan sonra nerelerde kullanıldığına değinecek, ne tür tekniklerin
kullanıldığını inceleyecek, kimlerin hedef alınabileceğini sorgulayacak, hangi
tür fırsatların kollanması gerektiğini irdeleyecek ve son olarak bunların
kullanımından elde edilebilecek faydaları araştıracaktır.
1. Halkla İlişkiler Nedir?
İngiltere'deki
Halkla İlişkiler Enstitüsü'ne göre Halkla İlişkiler kavramı, "bir örgütlenme
ile onun kamuoyu arasında iyiniyet ve karşılıklı anlayış oluşturmak ve bunları
sürekli kılmak için sarfedilen planlı ve sürekli çaba" olarak tanımlanmaktadır
(Jefkins, 1988, 3). Ancak, kavramın halkla ilişkiler literatüründe dört yüzden
fazla tanımı olduğunu da gözden uzak tutmamak gerekir (Ataman, 2000, 6).
Dahası,
arşivcilik literatüründe de aynı türdeki faaliyetleri ifade etmek için üç
farklı kavram kullanılmıştır: Halkla ilişkiler, pazarlama ve yaygınlaştırma
hizmeti. Freeman (Freeman, 1984, 282) gibi bazıları, bütünüyle farklı
motivasyonlarla yola çıktıklarını ifade etseler de, yaygınlaştırma hizmeti için
sıraladıkları faaliyetler, başka yazarların (örneğin bkz. Turton 1991, 408-436)
halkla ilişkiler ya da arşivciliğin pazarlanması (örneğin bkz. Mooney 1994, 56)
için sıraladıkları faaliyetlerle birebir çakışabilmektedir.
Hangi
tanım kullanılırsa kullanılsın, yerine getirilmesi gereken işler aynıdır.
Farklı olan bunları yerine getirmek için yola çıkıştaki amaçlardır. Bu fark ise
kişinin bakış açısına ve bağlı bulunduğu örgütlenme için hangi faydaları daha
önemli gördüğüne bağlı görünmektedir.
2. Halkla İlişkiler Nerelerde Kullanılır?
Uluslararası Arşiv Konseyi Genel Sekreteri Joan van Albada, bir keresinde halkla ilişkilerin arşivcilikteki potansiyel kullanım alanlarını şu şekilde özetlemişti: a. Arşivler ve ilgili kolleksiyonlar vasıtasıyla bağlı bulunulan örgütlenmenin tanıtımı, b. Bağlı bulunulan örgütlenmenin sinir sistemi olarak arşivin tanıtımı ve c. Bir ülkenin ya da dünyanın kollektif hafızası olarak arşivlerin tanıtımı (Albada, 2002).
a.
Bağlı bulunulan örgütlenmenin tanıtımı
Arşivlerle
halkla ilişkilerin ilk kesişim noktası, ürünlerinin veya hizmetlerinin ve
yönetiminin kalitesini göstermek üzere, bir şirketin ya da örgütlenmenin
kamuoyuna tavsiyesi amacıyla, geçmişinin ve sürekliliğinin vurgulanmasında
görülebilir. Ancak, unutulmamalıdır ki buradaki amaç yalnızca ürün ya da
hizmetin tanıtımı ile sınırlı değildir ve o örgütlenmenin güvenilir bir imaj
oluşturması için gereken tüm yönleri kapsamak durumundadır (Turton, 1991,
408-409).
Bunun
altında yatan mesaj, sözkonusu örgütlenmenin yaptığı iş açısından kendi
tarihçesinin önemini kavramış olmasıdır. Arşivcinin işi, bu önemin uzun vadede
de devamlılığını sağlamaktır (Mooney, 2001, 86).
Buradaki
hedef gruplar üst yönetim tarafından belirlenecektir. Ancak her halükarda
yalnız örgütlenmenin müşterilerinden ve kullanıcılarından ibaret kalmayacak,
örgütlenmenin çalışanlarını, hissedarlarını, tedarikçilerini, dağıtıcılarını,
medyayı, para piyasalarını ve yerel toplulukları da içerekecektir (Turton,
1991, 408).
b.
Arşivin iç kullanıcılara tanıtımı
Karar
verme mekanizmasındakiler, çalışanlar ve hissedarlar da dahil olmak üzere,
örgütlenmenin iç kullanıcılarına yönelik olarak evraklarda mevcut bilginin ve
genelde evrak yönetiminin tanıtımı üzerine yapılmış pek çok araştırma mevcuttur
(örneğin bkz. McBratney, 1998; Records New South Wales, 2003, Richmond ve
Taylor, 2003, 41-47). Ana örgütlenmenin sinir sistemi olarak evrakların
yürüttüğü fonksiyonun önemi, bu evraklar arşiv haline dönüştüğünde azalmaz.
Arşivler, örgütlenmenin amaç ve hedeflerine ulaşmasını destekleyen kaynakları
yöneten iç danışman sıfatıyla önemlerini korurlar (Mooney, 2001, 87).
Örgütlenmeler çevrelerinden sürekli olarak öğrenmek zorundadır ve arşivler bu
öğrenme sürecinde, o örgütlenmenin geçmişinden elde edilen bilgiyi sunan önemli
bir köşe taşıdır (Box, 1997, 178). Bu noktada, hiç bir rakibin erişemeyeceği
son derece özgün bir mal varlığı işlevi taşırlar ve mevcut işlerle doğrudan
ilintili olmadıkları için de güvenilirlikleri konusunda pek şüpheye mahal
bırakmazlar (Turton, 1991, 409).
Geçtiğimiz
on yılda bu öneme yeni bir boyut eklenmiştir: Kurum kültürünün omurgası olarak
arşivler. Burada kurum kültürü kavramı, örgütlenmenin üyelerini simgeleyen ve
sosyoekonomik bir birim olarak örgütlenmenin doğasını belirleyen ortak
değerler, tavırlar, standartlar, kurallar ve davranışlar olarak
tanımlanmaktadır (Sprinkle, 1995, 314). Bunun ardındaki temel teori ise
örgütlenmelerin, kontrol edemedikleri bir dünyada yaşamlarına devam edebilme ve
gelişebilme konusunda daha iyi bir şansa sahip olabilmek için, başka şeylerin
yanısıra kimliklerinin de farkında olmalarına ihtiyaç duymalarıdır (Geus, 1997,
59).
c.
Kollektif belleğin parçası olarak arşivin tanıtımı
Arşivlerin
halkla ilişkiler amaçları için son potansiyel kullanımı, çoğunlukla kamu
sektöründe, özellikle de arşivlerin bir milletin ya da dünyanın kollektif
hafızasının bir parçası olarak görüldüğü devlet arşivleri düzeyinde görülür.
Geleneksel
olarak bu sektör, arşivcilerin genellikle sıradan kullanıcılardan daha çok
değer verdiği izlenimi yaratan akademik kullanıcıların etkisi altında gibidir.
Bu zaafın farkında olan arşivciler, diğerlerinin, özellikle de sıradan
kullanıcıların, ana örgütlenme dışındaki karar vericilerin ve potansiyel
sponsorların dikkatini çekmeye çalışmaktadır. Bu amaçla "yaygınlaştırma
hizmeti" (outreach) denen kavramı yaratmışlardır.
Arşivler
ve halkla ilişkilerin ana tema olarak ele alındığı 15. Uluslararası Arşivler
Yuvarlak Masa Konferansı'nın üzerinden otuz yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına
rağmen, arşivciler hala arşivlerin neden sıradan kullanıcılara tanıtılması
gerektiğini ve arşivlerin faydalı olduğuna onları nasıl ikna edebileceklerini
tartışmaktadır (örneğin bkz. Gray, 2003, 5-13).
Bu,
bir meslek grubu olarak bu işte şu ana dek pek de başarılı olmadığımızın bir
göstergesi olmakla birlikte, devlet-vatandaş ilişkisindeki "vatandaş"ı
hakettiği yere—ve tabii arşiv dokümanlarının arasına—yerleştirme
doğrultusundaki bu yeni yaklaşımın (Cook, 2004, 5-18) tartışılmaya başlanmış
olması, yavaş da olsa bir ilerleme kaydettiğimizin bir göstergesi olarak
alınabilir. Şu anda gündemde olan yeni düşünce tarzı, sıradan kullanıcıların
arşivleri kullanmaya hakları olduğu, çünkü maaşlarımızı vergileriyle onların
ödediği, bizim onlara hizmet etmek için burada olduğumuz yönündedir.
Dolayısıyla
yapmamız gereken ilk iş, akademik olmayan kullanıcılarımızın kimler olduğunu,
arşivleri bir belge kolleksiyonu olarak, arşivleri bu belgeleri işleyen bir
kurum olarak, ve arşivcileri bu işi sağlayan kişiler olarak nasıl
algıladıklarını keşfetmektir. Bu konudaki araştırmaların ilk bulguları dehşet
vericidir. Çünkü sıradan insanların arşivleri bir belge kolleksiyonu olarak çok
önemli gördüğünü ama diğerlerine aynı önemi atfetmediğini ortaya koymuştur
(Proceedings, 2003'te bu konuda pek çok makale mevcuttur).
Bu
algıyı değiştirmek için çok çalışmamız gerekecektir. Bu yüzden halkla ilişkiler
kavramını ziyaret etmenin ve halkla ilişkiler araçlarının bu doğrultuda bize ne
tür faydalar sağlayabileceğini görmenin tam zamanıdır.
3. Halkla İlişkiler Nasıl Kullanılır?
a.
Yayınlar
Arşivlerde
halkla ilişkiler için kullanılabilecek ilk ve en yaygın araç yayınlardır. Bunun
muhtelif şekilleri olabilir. Bunların ilki, arşivin amaçları, yerleşimi,
muhteviyatı, verdiği hizmetler, açık olduğu saatler ve erişim koşulları
hakkında bilgi veren kurumsal broşürlerdir (Pederson, 1987, 331).
Yayınların
en yaygın ikinci biçimi bültenlerdir. Bunlar, nesneler, kişiler ya da olaylar
hakkında bilgi iletmek amacıyla kullanılabilirler. Nesneler hakkında bilgi,
yeni kolleksiyonlar, ilginç dokümanlar, fotoğraflar, vb. hakkında haberler
şeklinde olabilir. Kişiler hakkında bilgi, önemli ziyaretçiler, gönüllüler,
bağışçılar, katkıda bulunanlar ya da çalışanlar hakkında haberler şeklini
alabilir. Ve son olarak olaylar hakkında bilgi, başarılı faaliyetler, yakın
gelecekteki sergiler, özel projeler ya da faaliyetler, medyanın arşiv
kaynaklarını kullanımı, kurumsal ödüller, genel haber nesneleri ve kullanıcılar
tarafından yürütülmekte olan ya da tamamlanmış araştırmalar hakkında haberler
biçiminde olabilir (Pederson, 1987, 334 ve Mooney, 1994, 57).
Arşivler
tarafından kullanılan bir başka yaygın yayın şekli, yıllık raporlardır. Bunlar
çoğunlukla, araştırma talepleri hakkında istatistikler, işlenen kolleksiyon
sayıları, kullanılan kolleksiyonlar, ürünler, eylem planları, kitaplar,
makaleler, ve akademik bildiriler ile gazeteciler, görsel-işitsel prodüktörler,
eğitimciler ve topluluk liderleri gibi sıradışı kullanıcılar hakkında bilgi
verirler (Mooney, 1994, 58).
Bazı
arşivler tarafından hakla ilişkiler için kullanılan bir başka yayın türü ise
CD-ROM'lardır (örneğin bkz. Prudential, 1999 ve Past Lives, 1998, 1).
Aynı
amaçla kullanılabilecek diğer yayın türleri arasında ise muhtelif takvimler,
kartpostallar, vb.leri sayılabilir. Bunlar aşağıda bir başka başlık altında
ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Son
on yılda Internet'in gelişiyle beraber, web de yaygın bir yayın ortamı haline
dönüşmüştür. Web'e taşınan ilk ve en yaygın yayın şekli, yine kurumsal
broşürler olmuş, bunu bir bülten dağıtım şekli olarak e-posta izlemiştir.
Ancak, bu teknolojinin en önemli katkısı belki de, önceleri son derece pahalı
bir iş olan katalog ve araştırma aracı yayınlama işini, web üzerinden yayın
yoluyla inanılmaz derecede kolaylaştırmasıdır (Smith, 1980, 104). Araştırma
araçlarının otomasyonu işini daha önceden tamamlamış olan arşivler, bu ortamı
bu amaçla ilk kullananlar olmuşlardır (örneğin bkz. Carter, 2003, 12-13).
b.
Sergiler
Arşivlerde
halkla ilişkiler amacıyla kullanılabilecek ikinci en popüler araç sergilerdir.
Sergiler, arşivlere duyulan ilgiyi arttırmanın ve insanların arşiv malzemesiyle
daha fazla haşır neşir olmasını sağlamanın bir yoludur. Bunlar ise arşivlere
evrak, maddi kaynak, hizmet veya şahsi zaman bağışı ile sonuçlanabilecek
kavramlardır (Pederson, 1987, 319).
Sergiler,
kurum içinde belirli bir konu etrafında düzenlenen kapsamlı sergiler veya bir
kaç camekandan ibaret küçük sergilemeler halinde düzenlenebileceği gibi, daha
geniş bir kitleye ulaşmak için kurum dışında da düzenlenebilir. Bu tür
durumlarda kullanılabilecek sergileme mekanları arasında okul kütüphaneleri,
resmi binalar, alış-veriş merkezleri, bankalar ve ticari işletmeler sayılabilir
(Mooney, 1984, 58-60).
Sergiler
sırasında ilgi çekmenin çok basit ama son derece etkili bir yolu, personele,
serginin ilgili bulunduğu dönemin giysilerini giydirmektir (Weir, 2004, 76).
Sergiler
genelde kısa süreli olmakla beraber, kurumlar bazen sürekli sergiler düzenleme
yoluna da gidebilir (Bu türden sergilere çok iyi bir örnek, HSBC tarafından
kendi merkez binalarında açılmıştı. Bu sergi ve arkasındaki öykü için bkz.
Staples, 2004, 31-44). Ancak, bu tür durumlarda bir koruma-restorasyon önlemi
olarak orijinallerin sergilenmesinden kaçınılması ve bunların yerine
suretlerinin kullanılması gerektiğini hatırlatmakta fayda vardır.
c.
Görsel-İşitsel Prodüksiyonlar
Arşivlerin
tanıtımı için kullanılabilecek bir başka halkla ilişkiler aracı görsel-işitsel
prodüksiyonlardır. Bunlar, kurum içinde üst yönetime mali ya da istatistik
verileri sunmak için yapılan dia gösterilerinden, daha genel bir izleyici
kitlesi için hazırlanan video prodüksiyonlarına veya ses kayıtlarına, ya da bir
kısım etkinlikler, sergiler ya da açılışlar gibi programlarla ilgili olarak,
arayanlara bilgi veren, önceden kaydedilmiş telefon mesajlarına kadar muhtelif
biçimler halinde olabilir (Mooney, 1994, 60-61).
Bu
prodüksiyonlar, sergiler, konuşmalar ya da özel hazırlanmış bir kısım
gösteriler sırasında, kurum içinden ya da dışından pek çok farklı izleyici
kitlesine sunulabilir. Buradaki ana fikir, fotoğraf ya da film gibi görsel
arşivlerin çok daha geniş bir kitlenin ilgisini ve beğenisini toplamasıdır
(Smith, 1985, 438).
Buna
karşın, burada karşılaşılan başlıca sorun, görsel-işitsel prodüksiyonların son
derece pahalı girişimler olmasıdır. Bütçe bulunabildiği takdirde, personelin
içindeki gizli cevherlerin ortaya çıkarılması için de iyi bir fırsat olabilir.
Çünkü pek çok arşivcinin içinde gün ışığına çıkmayı bekleyen, gizli bir film
yapımcısı, konuşmacı, besteci ya da sergi tasarımcısı yatar (Freeman, 1984, 286).
d.
Eğitim
Arşivlerle
eğitimin ilişkisi oldukça eskidir. Bu ilişkinin en eski biçimi, eğitim
sektörünü hedefleyen yaygınlaştırma faaliyetleridir. Bunlar küçük sergiler,
turlar ve belirli bir konu etrafında odaklanan tanıtıcı konuşmalardan, çok
katmanlı konferanslara, gezici sergilere, grup tanıtımlarına, öğretmen
atölyelerine, belgelerin eğitici materyal olarak kullanıldığı ve arşivcilerin
yol gösterici rolü oynadığı arşivlere dayalı kurslardan belirli bir konu ya da
dönem üzerine odaklanan faaliyet zincirlerine kadar pek çok değişik biçim
altında görülebilir (Freeman, 1984, 283).
Son
on yılda bunlara, eğitici kompakt diskler (örnek için bkz. Past Lives, 1988) ve
giderek artan oranlarda web sayfaları (Turton, 2003, 13) biçiminde, önceleri
pek de görmeye alışkın olmadığımız türden, arşivler ve eğitim sektörü arasında
son derece yaratıcı yeni bir kısım ilişki biçimleri eklenmiştir.
Diğer
taraftan, arşivlerin yetişkinlere yönelik olarak düzenledikleri eğitim
faaliyetleri arasında, atölyeler, seminerler, öğle arası konferansları,
rehberli geziler veya açık günler gibi özel etkinlikler sayılabilir. Bu
faaliyetlerde ele alınabilecek iyi konulara örnek olarak, örneğin aile
evraklarının bozulmasını engellemek için alınabilecek önlemler veya muhtelif
tarihsel veya aile tarihi ile ilgili yeni kolleksiyonlar hakkında verilecek
bilgiler sayılabilir. Buradaki amaç arşivlere duyulan ilgiyi arttırmak ve
geleneksel kullanıcılarla ilişkileri güçlendirmektir. Bugün bir öğle arası
konferansının tesadüfi izleyicisi yarının kararlı bir gönüllüsü olabilir (Weir,
2004, 75).
Bu
araçların tümü arşivleri, bağlı bulunduğu ana kuruluşun iç kullanıcılarına
yönelik olarak tanıtmak için de kullanılabilecek araçlardır.
Ancak,
bu tür kurum içi faaliyetlerin yanısıra, Lions ve Rotary Kulüpleri gibi
sponsorluk potansiyeli taşıyan sivil toplum örgütleri ile üniversitelere veya
diğer potansiyel kullanıcılara da gidilmesi ihmal edilmemesi gereken seçenekler
arasındadır.
e.
Hediyelik Eşyalar
Bir
çok arşiv tarafından yaygın bir şekilde kullanılan halkla ilişkiler
araçlarından bir başkası hediyelik eşyalardır. Bunlar tıpkıbasım, diapozitif,
çerçevelenebilir baskılar ve önemli doküman ya da resimli unsurların poster ya
da kartpostalları olabileceği gibi bloknot, günlük, takvim, pul
reprodüksiyonları ya da sergi katalogları biçiminde de olabilir.
Bu
amaçla kullanılabilecek üç boyutlu nesneler arasında, rozetler, kupa veya
plaketler, isimlikler, küllükten tişörte kadar her türlü reklam amaçlı
promosyon malzemesi (Miller, 1988, 82-85), taşıma çantaları, mutfak bezleri,
önlükler, kravatlar, eşarplar, taklit mücevherler, kutular, tepsiler,
tabak-çanak, emaye tabelalar ve model motorlu araçlar da dahil olmak üzere,
şirket tarafından üretilen her türlü hatıra eşya sayılabilir (Pederson, 1987,
334 ve Turton, 1991, 429).
Ancak,
hediyelik eşyaların üretim ve finansmanı, sponsorlar ya da "arşiv dostları"
gibi destek grupları tarafından finanse edilmelidir. Çünkü, her ne kadar arşive
gelir getirme fonksiyonuna sahip de olsalar, bu gelir genellikle üretim
maliyetini karşılamaya yetmez (Pederson, 1987, 334).
f.
Medya
Bir
çok insan için halkla ilişkiler demek medyada yer almak demektir. Yukarıdaki
örneklerde görüldüğü üzere, halkla ilişkiler medyada yer almaktan çok daha
geniş kapsamlı olmakla birlikte, medyada yer almak, ciddi boyutlarda parasal
faydalar sağlayabilecek bir araçtır.
Gazeteciler
arşivlere ilgi gösterir çünkü genel izleyici kitlesi içinde tarihe ve tarihsel
olaylara karşı yaygın bir merak vardır. Daha yüksek reyting alabilmek amacıyla
özellikle görsel unsurlar aramak için arşivlere başvurmaları son derece
doğaldır. Dolayısıyla, arşivcilerle medyanın ilişkisi, her iki tarafa da yarar
sağlayan bir ilişkidir. Bu yüzden, örneğin Fransa gibi ülkelerde arşivcilerle
medya mensuplarının konulu programlar yapmak üzere düzenli olarak beraber
çalışmaları oldukça yaygındır (bkz. Proceedings, 2003).
Bu
karşılıklı faydanın ötesinde, arşivcilerle basın arasında doğal bir bağ vardır
çünkü her ikisi de bilginin dağıtımıyla ilgilidir (Mooney, 1994, 61).
Ancak,
medyada yer alacak unsurlarının sayısı ve kapsamı arşivlerin inisiyatifine
bağlıdır. Dolayısıyla, medyanın kendisinin gelip arşivleri tanıtması
beklenmemelidir. Arşivciler arşivlerindeki malzemeyi medyaya tanıtmak için
öncülük etmeli ve medyada yer almak için düzenli olarak planlar yapmalıdır.
Genel izleyici için radyo ve televizyon konuşmaları yapmanın yanısıra, yerel
bir gazete için tarih köşesi yazmak ya da radyo veya televizyon için sözlü
tarih projeleri yapmak, bu türden basını iyi kullanma amacıyla fırsat yaratma
inisiyatiflerine örnek olarak verilebilir (Berche, 1985, 401). Bu kategorideki
muhtemel fikirler arasında, tarihte bugün köşeleri, bilgi yarışmaları, tarihi
anlatılar, konulu makaleler ya da fotoğraflı hikayeler sayılabilir (Mooney,
1994, 58).
4. Halkla İlişkiler Kime Hitap Etmelidir?
Doğru
hedefe yönelmek için hedef kitlenin doğru tespit edilmesi önemlidir. Ancak
arşivcilik alanında, bu konulardaki mesleki literatür yok denecek kadar azdır.
Buna karşın kütüphanecilik ve enformasyon yönetimi alanında, müşteri hizmetleri
ve bunların belirli hizmet alanlarına uygulanması kavramları üzerine oldukça
faydalı akademik araştırmalar yapılmıştır (Smith, 2003, 38).
Kurum
içi arşivler için ana kuruluşun yöneticileri, idarecileri ve danışmanları
özellikle önemli müşterilerdir. Çünkü bunların kendi işlerini etkili bir
şekilde yapabilmeleri, çoğu zaman arşivlerin örgütlenme için hayati önem
taşıyan evrakları ne derecede iyi işlediğine bağlıdır. Evraklarını arşive
emanet eden insanlar, bürolar ve örgütlenmeler bir başka önemli müşteri
kitlesidir. Bunlar arşivin depolama alanı ile koruma ve referans tesis ve
hizmetlerini, kendi enformasyon sistemlerinin bir uzantısı olarak kullanırlar
(Pederson, 1987, 314).
Öte
yandan, kurum dışı hedef gruplar arasında, hükümet yetkilileri ve kültür
mirasından sorumlu kurumlar, gerçek ve potansiyel bağışçılar, gönüllüler,
"arşiv dostları" benzeri gruplar, medya temsilcileri veya mensupları, yakın
zamanda arşivi ziyaret edenler, araştırmacılar veya arşiv tarafından düzenlenen
etkinliklere katılanlar, arşivcilik, tarih, müzecilik, kütüphanecilik,
enformasyon yöneticiliği alanında faaliyet gösteren mesleki örgütler,
kütüphaneler, tarih dernekleri, tarih öğretmenleri, üniversitelerin tarih
bölümleri gibi ilgili gruplar, şirketler, vakıflar ya da mali kaynak sağlayan
diğer kuruluşlar da dahil olmak üzere mevcut ve potansiyel sponsorlar yer
alabilir (Pederson, 1987, 326).
Arşivin
kullanıcıları hakkında düzenli olarak kayıt tutmak, bu tür gruplar hakkında
bilgi sahibi olmada yardımcı olabilir. Arşiv kurumlarının web sitelerinde,
ziyaretçinin kullandığı web tarayıcı programının, arşivin web sitesine
gelmezden hemen önce ziyaret ettiği sayfayı sorgulayarak toplanacak bilgiler,
arşive ilgi gösteren diğer kesimler hakkında önemli bir başka kaynak olabilir.
5. Halkla İlişkiler Ne Zaman Kullanılmalıdır?
Halka
ilişkiler faaliyetlerinin zamanlaması, kullanılacak araçlar ve seçilecek hedef
kitle kadar önemlidir. Halkla ilişkilerin devreye sokulabileceği uygun
fırsatlar sürekli olarak kollanmalıdır. Bu amaçla yapılabilecek ilk şey,
desteklenebilecek projeleri araştırmaktır. Örneğin festivaller, el sanatları
sergileri ya da güzel sanatlar yarışmaları, bu tür projeler için uygun zemini
hazırlayabilir. Arşivler, bu tür faaliyetlere üyelik standı, sergileme
camekanı, gönüllüler ya da küçük gösterilerle katılmak için çıkan fırsatları
değerlendirebilir.
Kullanılabilecek
bir başka taktik, arşiv ve evrak sistemleriyle ilgili felaket öykülerini
kullanmaktır. Evraklarını kaybettikleri büyük bir yangının ardından iflas eden
şirketler gibi, arşivlerin ve evrakların önemini vurgulayan örnekler özellikle
önemli olacaktır.
Son
olarak, arşivcilerin kendi fırsatılarını kendileri yaratmasından da geri
durulmamalıdır. Basın bürosuyla iyi ilişkiler kurmak, yıl dönümleri, tarihi
günler, yaş günleri, ilk defa gerçekleştirilen faaliyetler gibi olayları
değerlendirmek, gazetecilik okullarından stajyer kabulü, gazeteler için düzenli
köşeler hazırlamak, radyo ve televizyon için programlar hazırlamak bu tür
fırsatlara örnek olarak verilebilir.
Burada
arşivcilerin kendilerinin fırsat yaratması ya da başkalarına fikir vermesi
arasında fark yoktur. Önemli olan bunların düzenli olarak gerçekleştirilmesi,
takibinin yapılması ve tüm sürecin bir fırsat yönetimi yaklaşımı çerçevesinde
ele alınmasıdır. Yani tesadüfi değil planlı, programlı; rastgele değil düzenli;
eklenti olarak değil kurumsal faaliyetlere entegre edilmiş bir yaklaşımla
yürütülmesidir (Mooney, 1994, 63).
6. Halkla İlişkiler Neden Kullanılmalıdır?
Elbette, bütün bunlara girişmezden önce sorulması gereken soru, "Neden?" sorusudur. Bu sorunun cevabını özellikle sona bıraktık çünkü görünen ve görünmeyen faydalar başlıkları altında ayrıntılı olarak ele alınmasına ihtiyaç vardır.
a.
Görünmeyen faydalar
Püristler
halkla ilişkilerin, Jenkinson tarafından tanımlanan şekliyle arşivlerin temel
sorumluluk alanlarını meydana getiren düzenleme, sınıflama ve koruma
fonksiyonları ile ilgisi olmadığı görüşündedirler (Turton, 1991, 434). Oysa,
halkla ilişkiler faaliyetleri, insanları arşivlere ve arşivlerin faaliyetlerine
çeker ve bunlarla ilgilenmelerini sağlar. Bunu yaparken de kamuoyundaki ya da
kendi üst yönetimimizdeki tanımsız soyut kişilikleri, hizmetlerimizden
faydalanan araştırmacılar, bağışçılar, gönüllüler ve aktif destekleyiciler gibi
somut müşteriler haline dönüştürürler (Pederson, 1987, 312).
Püristlerin
meslek grubumuzdaki yaygın etkisi nedeniyle bugün hala kamuoyunu, arşivlerin
toplumsal ihtiyaçlarla ilgisi olduğuna ikna etmek için mücadele vermekteyiz
(bkz. Gray, 2003). Bu, iyimserler tarafından seneler boyunca yalnızca bir
davranış sorunu olarak algılanagelmiştir. Onlara göre bir arşivci içe dönük
değil dışa dönükse, pasif değil aktifse, kendisine emanet edilen malzemeden
azami fayda sağlandığını görmek istiyorsa ve geçmişin mirasını her bir kuşağa
dolaylı olarak iletmek kadar doğrudan iletmekten de ilham alıyorsa; arşivlerin
değerini göstermek için gereken kaynakları kendi imkanlarıyla bulacak,
etrafındaki imkanları özel ihtiyaçlarına uyarlayacak ve arşivlerin sunduğu
gerçek hizmetler nedeniyle kamuoyu desteğine duyduğu ihtiyacı
ispatlayabilecektir (Smith, 1980, 106). Oysa bugün, meslek olarak varlığımızı
sürdürebilecek bütçeleri sağlayabilmek için kendimizi ispatlamak zorunda
olduğumuz bir noktaya ulaştık. Bunu sağlayabilmek için, arşivlerin örgütsel
imajın ayrılmaz bir parçası olduğunu, değişim ve devamlılığın açıklanması ve
meşrulaştırılması için bir araç olduğunu herkese göstermek zorundayız (Turton,
1991, 411). Bunu başarabilmek, arşivlerin örgütlenmenin üst yönetimi içindeki
fikir liderleri nezdindeki itibarını zenginleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda
örgütlenmenin, örgütsel sosyal sorumluluk programının bir parçası olarak,
kültür mirası alanındaki faaliyetleri hakkında kamuoyunun farkındalığını da
arttıracaktır (Hay, 2004, 59-60).
b.
Görünür faydalar
Arşivciler,
arşivlerin faaliyetlerini tanıtmak ve kendi durumlarını sağlamlaştırmak
amacıyla, geleneksel olarak performanslarının ölçütü olarak kullanıcı ve belge
istatistiklerini kullanagelmişlerdir. Araştırma talepleri, cevaplanan referans
soruları ve işlenen kolleksiyonlar hakkındaki veriler, faaliyet düzeyini
toparlamak ve göstermek için faydalı olmakla birlikte, personel ve finans
açısından uzun vadeli destek temin edebilmek için, ticari diyebileceğimiz
türden sonuçlara ihtiyaç vardır. Faaliyetler ve projelerle ilgili raporlar
hazırlanırken, elde edilen ticari faydalar vurgulanmalıdır. Başka birimler
tarafından hazırlanan ticari planlar, tipik olarak satış rakamlarındaki
artışlar, gelirlerdeki artışlar ve pazar payındaki artışlar gibi tahminleri
içerir. Arşivle ilgili girişimler de üretkenliğe ilişkin, iş adamlarının ve üst
düzey yöneticilerin anlayabileceği ve değerlendirebileceği cinsten ölçülebilir
bir kısım amaçlar dizisi oluşturarak benzer yaklaşımlar sergilemelidir.
Arşivciler iş dünyasında başarılı olabilmek için iş adamı gibi düşünebilmek ve
stratejik yönetim yapabilmek zorundadır (Mooney, 2001, 88-91).
Bu
noktada arşivciler, düzenleyecekleri her faaliyet için, örneğin aşağıdaki
konuları ele alan—tercihan harici danışmanlar tarafından
gerçekleştirilecek—bir fizibilite çalışması yaptırmalıdır:
1.
İşlenebilecek konular ve bunların en iyi nasıl araştırılıp sunulabileceği,
2.
Önerilen alan ve binanın uygunluğu,
3.
Arşivin ve nesne kolleksiyonlarının yeterliliği,
4.
Potansiyel pazar,
5.
Gereken elemanların özellikleri ve sayısı,
6.
Öngörülen sermaye ve gelirlerin maliyeti,
7.
Gerçekleştirilecek faaliyetlerin kapsamı ve
8.
Benzer nitelikli diğer hizmetlerle ilişkiler (Turton, 1991, 419).
Ancak,
bu listeye eklenmesi gereken çok temel bir konu daha fayda vardır: Elde
edilecek parasal yararlar. Evrak yönetimi ve modern arşivciliğin tanıtımı
yapılırken, evrak hizmetlerinin sağlayacağı hukuki, mali ve kültürel faydaları
vurgulamak gelenek haline gelmiştir. Ama arşivler sözkonusu olduğunda insanlar
işin bu yönünü görmezden gelme eğilimindedir. Arşivler ve halkla ilişkilerle
ilgili literatürün büyük bölümü, halkla ilişkilerin görünmeyen faydalarını ele
alma eğilimindedir. Görünür faydalarından bahsettiklerinde ise, nasıl
ölçülebileceğinden bahsetmezler. Oysa halkla ilişkiler firmaları, basındaki
tanıtım faaliyetlerinin değerlendirilmesi için kabul edilebilir bir formülü
seneler önce geliştirmişlerdir. Bir faaliyetle ilgili olarak, gazete, dergi,
radyo ve televizyonlarda çıkan haber ve yorumlar, aynı ortamlarda reklam satın
alma maliyeti ile değerlendirilmektedir (Mooney, 2001, 98-99). Kamu
sektöründeki arşivciler medya yansımalarının bu boyutunu gözardı etme
alışkanlığındadır. Oysa özel sektördeki meslektaşlarımız bunu, reklam alanı
satın almanın imkansız ya da aşırı derecede yüksek maliyetli olduğu sayfalarda
yer almak için bir fırsat; kültürel malvarlığının değerlendirilmesi yoluyla
marka değerinin zenginleştirilmesi için kültür mirasına yapılan yatırımının bir
getirisi olarak görmektedir (Turton, 1991, 410 ve Hay, 2004, 48 ve 60).
Görünür
faydalar nasıl ölçülür?
Yukarıda
değinildiği gibi, bir faaliyetle ilgili olarak gazete, dergi, radyo ve
televizyonlarda çıkan yansımaların bir reklam eşdeğeri vardır. Bu değer, aynı
ortamda reklam satın almanın maliyetine ilişkin bir değer atfedilerek hesaplanır.
Bir
gazete ya da derginin tirajı veya bir radyo ya da televizyon kanalının izleyici
kitlesine bağlı olarak, reklam alanı ya da süresi için farklı reklam
tarifelerinin olması doğaldır. Dahası tarifeler, aynı ortam içinde muhtelif
faktörlere bağlı olarak da değişmektedir.
Televizyon
için en basit kıstas, reklamın yayınlandığı saattir. Örneğin izlenme oranının
en yüksek olduğu prime-time dilimi, diğerlerinden daha pahalı olacaktır.
Dolayısıyla, bir faaliyet örneğin akşam haberlerinde yer alıyorsa, bunun reklam
eşdeğeri, örneğin sabaha karşı 03:00'te yer almasından daha yüksek olacaktır.
Aynı şekilde, haber geleneksel kanala ilave olarak kablolu TV, uydu ve Internet
üzerinden de yayınlanıyorsa, değeri daha da artacaktır.
Basılı
medyadaki durum da aynı derecede karmaşıktır. Farklı sayfaların farklı
sütun-santim tarifeleri vardır. Bunun sebebi çoğu kez, bazı sayfaların bütün
ülkede yayınlanması, buna karşın bazı sayfaların yerel ilgilere bağlı olarak
değiştirilmesidir. Aynı şekilde, renkli unsurlar da siyah-beyaz unsurlardan
daha yüksek bir değere sahiptir.
Hesaplamalarda
dikkate alınması gereken başka faktörler de vardır. Bunların ilki sözkonusu
haberin kapsamıdır. Yayınlanan haberde arşivin faaliyeti dışındaki konular da
ele alınıyorsa, reklam eşdeğeri hesaplanırken, haberin arşivlerle ilgili
kısmının yüzdesi kullanılır. Benzer şekilde, haberlerin kamuoyundaki etkisi
reklamlardan daha fazladır. Dolayısıyla değeri teorik olarak daha yüksektir.
Ancak aradaki farkı hesaplamak imkansız olduğu için, reklam eşdeğerinin
hesaplanmasında gözardı edilmek zorunda kalınır. Öte yandan, sözkonusu medya
yansıması olumsuz ise, reklam eşdeğeri, getiri değil zarar olarak hesaplanmak
durumundadır. Dolayısıyla, toplam değere eklenmez, toplam değerden düşülür.
Ancak
yayınlanan tüm haberleri takip etmek, sanıldığından daha zordur. Özellikle
radyo ve televizyon yayınlarını takip etmek daha da zordur: Bir kere
yayınlandıktan sonra sürelerini bulabilmek neredeyse imkansızdır. Bunları
sağlıklı bir şekilde ölçebilmenin tek yolu yayınlandıkları sırada kaydetmektir.
Yayıncı kuruluşun içinden birisi yayın akışını önceden haber vermediği ya da
bütün yayın baştan sona kaydedilmediği takdirde, bunu başarmak imkansızdır. Çok
şükür ki bu işi belirli bir ücret karşılığı yapan ticari firmalar vardır.
Ancak, bunların da reklam eşdeğerini hesaplamaları ilave bir ücrete tabi
olabilir. Arşivin bağlı bulunduğu kurum bu tür hizmetlerden birine abone ise
hayat çok daha kolay olacaktır. Ancak, medya yansımalarını birim içinde takip
etmek de iyi bir alışkanlıktır. Çünkü bu tür hizmetleri veren ticari firmalar
zaman zaman bazı haberleri atlayabilmektedir. Böylece hem medya yansımaları
hakkında daha sağlıklı bir fikir edinmek hem de bunların reklam eşdeğerlerini
hesaplamak mümkün olabilecektir.
Satılan
ya da ödünç verilen görüntüler için, her ülkede bu tür hizmet veren ticari
görüntü bankaları tarafından oluşturulmuş yerleşik bir pazar vardır. Bu tür
firmaların ortalama fiyatları, bir yayında kullanılacak görüntünün maliyeti
hakkında bir fikir verecektir.
Bulunulan
ülkenin vergi mevzuatına bağlı olarak, arşiv gibi iç kaynaklardan kullanılan
görüntülerin maliyetini masraf olarak işlemek dahi mümkün olabilir.
Nomal
olarak, daha gerçekçi bir fikir edinmek için halkla ilişkiler amaçlı bir
etkinlik hazırlamanın maliyeti ile medya yansımalarının değeri dengelenmelidir.
Gerçekleştirilen etkinliğin ne kadar masraflı olduğuna bağlı olarak, faaliyet
artıda ya da ekside olabilir.
Ancak,
halkla ilişkiler faaliyetlerinin büyük çoğunluğu bağlı bulunulan kuruluş
tarafından gerçekleştirildiği için, arşiv personelinin bu maliyet rakamlarına
ulaşma imkanı bulunmayabilir. Dahası, grafik tasarım ve prodüksiyonların
ötesinde, ülkenin muhtelif yerlerinde düzenli olarak sergiler açmak da dahil
olmak üzere, bir kısım etkinliklerle ilgili tüm ön hazırlıkları yürüten aktif
bir reklam ve halkla ilişkiler biriminin mevcut olduğu durumlarda, bağlı
bulunulan kuruluşta ciddi bir maliyet muhasebesi yürütülmediği takdirde,
sözkonusu olabilecek tüm maliyetleri onların hesaplamaları da mümkün
olmayabilir.
Sonuç
Kamuoyu
arşiv kaynaklarını çok önemli belgeler olarak algılar. Çünkü bu belgeler,
kişiler, örgütlenmeler ya da milletler için hayati önem taşıyan hakların
dellileridir. Ancak arşivlerin, bu tür belgeleri koruyan kurumlar olarak ve
arşivcilerin bu tür belgelere erişimi mümkün kılan kişiler olarak aynı değer
sistemi içinde algılandıklarını söylemek mümkün değildir.
Bu
algıyı değiştirerek arşivlerin ve arşivcilerin hakettikleri değere ulaşmalarını
sağlamanın yolu halkla ilişkilerden geçer. Arşivcilerin, bağlı bulundukları
kurumu kamuoyuna, mesleklerini kurum-içi kullanıcılara ve arşivleri bir ülkenin
ya da dünyanın kollektif hafızası olarak herkese tanıtmak için
kullanabilecekleri muhtelif halkla ilişkiler araçları vardır.
Ancak
arşivciler, bu araçları kullanırken medya yansımalarının getirdiği ölçülebilir
faydaları gözardı etmemelidir. Medya yansımalarının sağladığı reklam
eşdeğerleri, halkla ilişkiler uzmanları tarafından uzun zamandır
kullanılmaktadır. Şimdi arşivcilerin, bunların nasıl hesaplandığını ve kendi
amaçları için nasıl kullanılabileceğini öğrenmelerinin zamanıdır. Çünkü gerek
medya yansımaları gerekse sunulan görsel unsurlar kanalıyla yaratılan artı
değerler, bir çok arşivcinin hayal dahi edemeyeceği seviyelerdedir.
KAYNAKÇA
Albada,
Joan van. (2002). E-posta yoluyla özel iletişim.
ATAMAN,
Nejla (2000).
Arşivler
ve Halkla İlişkiler
.
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi.
BERCHE,
Claire (1985). "The Popular Use of Archives."
Modern
Archives Administration and Records Management: A RAMP Reader.
Ed.
Peter Walne. Paris: UNESCO: 393-408.
BOX,
Susan C. (1997). "A Study in Contrasts: Corporate Culture and its Influence in
Developing Archives Program in Two Multinationals."
Proceedings
of the Annual Conference, 1997
.
London: Business Archives Council: 169-180.
CARTER,
David (2003). "Virtual Archives at the Pru: Developing On-line Resources at
Prudential plc."
ARC
(May 2003): 12-13.
COOK,
Terry (2004). "Macro-appraisal and Functional Analysis: Documenting Governance
Rather Than Government."
Journal
of the Society of Archivists.
XXV/1 (April 2004): 5-18.
FREEMAN,
Elsie [Freivogel] (1984). "Education Programs: Outreach as an Administrative
Function."
A
Modern Archives Reader
.
Ed. Maygene F. Daniels ve Timothy Walch. Washington D.C.: National Archives and
Records Service: 281-288.
GEUS,
Arie P. de (1997). "The Living Company."
Harvard
Business Review
.
LXXV/2 (March/April 1997): 59.
GRAY,
Victor (2003). "Relating into Relevance."
Journal
of the Society of Archivists.
XXIV/1
(April 2003): 5-13.
HAY,
David (2004). "BT's Connected Earth: A New Model for Safeguarding a Corporate
Heritage Collection."
Business
Archives: Principles and Practice.
No: 87 (May 2004): 59-60.
JEFKINS,
Frank (1988).
Public
Relations.
3.
bas. London: Pitman.
McBRATNEY,
Cathy (1998). "Marketing Records Management."
Wired
West
(Web Journal of the SLA Western Canada Chapter). I/1 (Winter
1998). Çevrimiçi:
<http://www.sla.org/chapter/cwcn/wwest/v1n2/mcbrat12.htm> [Erişim tarihi:
21 Temmuz 2004]
MILLER,
J. Wesley (1988). "The Wealth of Insurance Archives."
Journal
of the American Society of CLU & ChFC
.
XLII/3: 82-85.
MOONEY,
Philip F. (1994). "Modest Proposals: Marketing Ideas for the Expansionist
Archives."
Advocating
Archives: An Introduction to Public Relations for Archivists
.
Ed. Elsie Freeman Finch. London: Scarecrow Press: 55-64
.
MOONEY,
Philip F. (2001). "Corporate Culture and the Archives."
Leadership
and Administration of Successful Archival Programs
.
Ed. Bruce W. Dearstyne. Wesport, C. T.: Greenwood Press: 85-100.
"Past
Lives (1988), an Archive-Based CD-ROM for Schools."
Business
Archives Council Newsletter
.
112 (September 1998): 1.
"Past
Lives (1988), an Archive-Based CD-ROM for Schools." 1998.
PEDERSON,
Ann (1987). "User Education and Public Relations."
Keeping
Archives.
Ed.
Ann PEDERSON. Sydney: Australian Society of Archivists: 313-354.
"Proceedings
(2003), of the XXXVth International Conference of the Round Table on Archives
(CITRA), Marseille, France, 12-15 November 2002."
Comma
2003.2-3.
Prudential
(1999),
The Foundry: 1848-1998
.
Supplement
to
Business
Archives. Principles and Practice
.
77 (May 1999)
RECORDS
NEW SOUTH WALES (2003). "Perspectives on Selling Records Management in Your
Organization."
Records
Manager's Forum , St Patrick's Crypt, Sydney, 24 November 2003
.
Çevrimiçi:
<http://www.records.nsw.gov.au/publicsector/rmforum/November%202003/forumreport.htm>
[Erişim tarihi: 21 Temmuz 2004]
RICHMOND,
Heather & Sheila TAYLOR (2003). "Marketing Your Records and Information
Management Program."
Information
Management Journal
.
XXXVII/5 (September-October 2003): 41-47.
SMITH,
Elizabeth Hallam (2003). "Customer Focus and Marketing in Archive Service
Delivery: theory and practice."
Journal
of the Society of Archivists.
XXIV/1:
35-53.
SMITH,
Wilfred I. (1980). "Archives and Public Relations."
Archivum.
Special volume No. 2. (Ayrıca
Modern
Archives Administration and Records Management: A RAMP Reader
içinde. Ed. Peter Walne. Paris: UNESCO: 421-426.
SMITH,
Wilfred I. (1985). "Archives and Culture: An Essay."
Modern
Archives Administration and Records Management: A RAMP Reader
.
Ed. Peter Walne. Paris: UNESCO: 427-441.
SPRINKLE,
David (1995). "Corporate Culture."
Encyclopaedia
of Business
.
Ed. John Mauer. 2. vols.. Detroit: Gale Research: 314.
STAPLES,
Tina (2004). "The HSBC History Wall."
Business
Archives: Principles and Practice
.
No: 87 (May 2004): 31-44.
TURTON,
Alison (1991). "Public Relations Uses of Business Archives."
Business
Archives
.
Ed. Alison Turton. Oxford: Butterworth-Heinemann: 408-436.
TURTON,
Alison (2003). "Corporate Archives as Providers of Web-based teaching
Resources."
ARC.
(May 2003): 13.
WEIR,
Christopher (2004). "The Marketing Context. Outreach: luxury or necessity?"
Journal
of the Society of Archivists.
XXV/1:
71-77.
Go to page: Introduction | Contact | Education | Employment | Projects | Books | Articles | Papers | Interests | MWArticles | Hobbies | Miscellaneous | Photos
In Narratus Vitae, Go to page: Introduction | Archives | Records Management | Business Management | Computers | Research | Publishing | Teaching | History | Public Relations | Medicine | Hobbies | Disaster Preparedness |