Benim özel siparişlerimin yerini Çağlar'ın Dr. Murat'a tarif etmesi sayesinde İletişim aracı 19 adet VHF cihaz, yedek aküler ve şarj cihazları, bir adet TH-D7, iki adet manyetik diplik ve kazançlı araç anteni, vb. teşkilatla yola çıktı. Ben de buluşma yerimiz olan Sakarya'nın Karasu ilçesine doğru yola çıktım. Tahmini buluşma saatimiz olan 04:00 civarında kendi araç teşkilatımdan yaptığım çağrıya cevap alamayınca Cilo'yu cep telefonundan aradım. İzmit-Adapazarı arasındaki MacDonalds'da mola verdiklerini, Peru'da şiddetli bir deprem olduğunu ve durum muhakemesi yapmakta olduklarını bildirdi.
Kendimi Karadeniz kıyısındaki ücra bir köşede yalnız bırakılmış hissetmeye başlamışken, bir süre sonra tekrar aradım ve Operasyona devam kararı alındığını öğrendim. Peru için çağrı gelinceye kadar her halükarda bir miktar zaman geçecekti ve bu operasyonun fazla sürmesi beklenmiyordu. Böylece buluşma yerimiz olan İlçe Emniyet müdürlüğünün önünde, aracımın içinde uyumaya çalıştım. Ama bu arada uykum kaçmış olduğu için pek başarılı olamadım. Açık kahvehane arama, bir sabah çayı içme vb. derken ekipler yaklaştı ve ben de gidip yolda karşıladım. Onlar gelinceye kadar Karakol civarlarında epeyce dolandığım için mihmandarlık yapma işi de bana düştü.
Kayıp kişinin ailesinden birileriyle de burada buluşuldu ve arama bölgesine buradan gidildi. Kayıp yahıs 66 yaşında erkek bir alzheimer hastası idi ve yaklaşık 10 gündür kayıptı. Bir araca binip Bolu, İstanbul ya da Trabzon'a gitmiş olması ihtimali de vardı. Üstelik şahıs kaybolduktan sonra yaklaşık 3 gün boyunca yağmur yağmıştı. Yani biraz umutsuz bir durum vardı.
En son görülmüş olduğu yer olan fındık bahçelerine doğru yola çıktık. Ekipte Emergency Response Team'in K9 ekibinden (ERK9) bir aile de vardı. Onların bildiği kadarıyla alzheimer hastası bir kişi en çok 1-1.5 mil yürüyebilirdi. Bizim gittiğimiz yer ise en az 6-7 km mesafedeydi. Ayrıca konuyla ilgili bilgisi olan herkes sürekli olarak aynı kişiye refere ediyordu. Gördüğünü söyleyen şahıs ise, şimdi çiftçilik yapan bir emekli polis idi. Neyse o da bizimle beraber akşama kadar aramalara katıldı. Bölgeyi bilen birisi olarak da bir ormancı vardı.
Önce K9 ekipleri arazi araçlarıyla son görüldüğü söylenen bölgeye gittiler. Telsizler iletişim aracıyla beraber bölgeye gittiği için ekiplere cihaz dağıtamadım. K9 ekibi kendi PMR'ları ile işi götürdü. Araçlarla da UHF üzerinden haberleştik.
Oradan bir şey çıkmayınca bu kez toplu halde kayıp şahsın görülmüş olduğu söylenen bir başka noktaya gittik. Burada Lojistikçi Alper'in organizasyonunda yemek faslından sonra ekipler tekrar hazırlandı. Bu kez telsizleri dağıtma imkanım oldu.
İnsanlarda UHF cihazlardan alışkanlıkla 2. kanalı kullanma eğilimi olduğunu dehşetle farkettim. Dehşetle diyorum, çünkü bilindiği üzere VHF cihazların 2 kanalı bize ait değil: Sivil Savunma'nın afet ortak frekansına ayarlı.
Ekip şefine de Ducato'nun tepesine manyetik diplik, kazançlı araç anteni, adaptör, el cihazı, speaker/mike teşkilatını kurduktan sonra işim bitti ve lojistikçilerle birlikte sıkıntıdan patlama moduna geçtim.
Neyse ki Cilo ayak izleri konusunda kayıp şahsın ayağındaki ayakkabının taban tarifine ihtiyaç duydu. Böylece bana iş çıkmış oldu. Aileye gidip, komşularından aynı ayakkabının bir benzerini alıp geldim. Bu arada hafiften akşam olmaya başladığı için doğrudan cilonun bulunduğu noktaya gidip ayakkabıyı verdim. Bulunan izlerle ayakkabıdakiler benzemediği için işe yaramadı.
Bu arada hava iyice kararmaya başladığı için ekipler toparlandı. Aileye uğranıp ödünç alınan giysi ve ayakkabılar geri verildi. Yol boyunca araçlardaki UHF'ler ile konvoy haberleşmesi sağlandı. Malzemeleri teslim etme işini Dr. Murat üstlendi.
Ertesi gün (Pazartesi) cihazları şarj etmek için Derneğe biraz daha erkence geldim ama Dr. Murat olağan saatinde geldiği için pek faydası olmadı. Neyse, gelen cihazları teslim aldım, akülerini şarj ettim. Bu arada Erdinç de geldi.
Çıkarılan dersler: