Normalde açık araziden çalışan bir grup olmamıza karşın, Türkiye İzcilik
Federasyonu bize İstanbul'daki İzci Kampı içinde sabit bir yer ve bir anten
kulesi teklif ettiğinde geri çevirmemiz söz konusu olamazdı. |
Although we normally operate from the field, we could not possibly
have refused when the Turkish Scout Federation offered us a permanent room
and a tower in the Scout Camp in istanbul. |
|
|
İlk işimiz kuleyi söküp yeniden boyama için hazır hale getirmekti.
|
The first task was to disassemble the tower and get it ready for
repainting.
|
|
|
|
|
|
|
Bir sonraki iş, elbetteki kuleyi boyamaktı.
|
The next task was, of course, repainting the tower.
|
|
|
|
|
Bu işi sırasında epeyce eğlendik.
|
We enjoyed doing it a lot.
|
|
|
|
|
Ama epey yorulduğumuzu da itiraf etmemiz gerek.
|
But we have to admit it was a tiring job.
|
|
|
Sonuca değdi. Ama Yagi'mizin daha çoook işi olduğu için, hazırlıklarımız
sürerken kullanmak üzere bir Diamond BB7V vertikal kurmayı ihmal etmedik. |
The result was well worth it. But because our Yagi had a lot more work
to do, we had to install a Diamond BB7V vertical, while our preparations
continued. |
|
|