TA2RX'in Çanakkale Operasyon Raporu

Sorry! No English translation available (Photos at the bottom of page)

Ön hazırlıklar

Benim için en önemli ön hazırlık 160YTL'ye aldığım uzak doğu yapımı dandik jeneratörümün çalışır durumda olması idi. Yola çıkmazdan bir hafta evvel çalıştırma konusunda başarılı olamayınca acilen eski motorsiklet servisimdeki ustaları aradım. Müsait vakitleri dar olduğu için ancak son gün bakımdan geri alabildim. Jeneratör artık sorunsuz çalışıyordu ama ustanın söyledikleri pek iç açıcı değildi: "Buna fazla güvenme, nerede yolda bırakacağı belli olmaz."

Bu yüzden TA1DF'un Arçelik'in UPS çıkması akülerini, bizim fakültenin UPS çıkması akülerini, kendi yedek akümü, vs. de yedek olarak aldım. Nasıl olsa kamyonetle gidiyorum diye, lazım olabilecek malzeme namına ne bulduysam araca yükledim. Mesela ağaç kesme motoru, matkap, minyatür matkap ve taşlama takımı, muhtelif el aletleri, elbette afet haberleşmecisinin malzeme çantası, ve tabii meşhur 30 kiloluk deprem çantam, bütün telsizlerim, antenlerim ve güç kaynaklarım, mebzul miktarda ve muhtelif cinslerde kablo, vs. Yola çıkmazdan önce bunlara TA1FR'un Beşiktaş Sivil Savunma'dan ödünç aldığı direkler de eklendi. Sonuçta full kasa yola çıktım.

Yola çıkmazdan önce TH-D7'mi Garmin E-Trex GPS'ime bağlayıp APRS'yi açtım. İmal ettiğim bağlantı kablosunu evvelce çalıştırmam mümkün olmamıştı. Ama TA2RM'un önerisi üzerine bağlantı noktalarına lehim damlatıp yüksekliklerini arttırdıktan sonra çalışır hale gelmişti.

 

22 Nisan 2005 Cuma

Sabah 5:30'da kalktım. Aracı yükledim. Duş ve kahvaltı sonrasında saat 7:00'yi gösterirken yola çıktım. Ne kadar uğraşsam da illa ki köprü trafiğine takıldım. TA1FR ile buluşup BSS'nin direklerini yükleyip yola çıktım.

Yolda APRS sistemimin çalışıp çalışmadığı konusunda bilgi alabileceğim birisini epeyce arandıktan sonra, her zamanki gibi APRS deyince akla gelen tek isim TA1DX imdadıma yetişti. Önce sistemi göremediğini söyledi. Ayarların üzerinden beraberce tekrar geçtik. Ayarlarda bir sorun görünmüyordu. O arada ben TH-D7'yi lineere bağladım. Sanırım bu işe yaradı. Bir süre sonra TA1DX bana GPS'in koordinat göndermediğini söyledi. Durup tekrar kontrol ettiğimde gördüm ki GPS'in güç beslemesini aracın çakmak adaptöründen yaptığım için, BBS'de kontağı kapattığımda enerjisi kesilmiş. Onu tekrar açtıktan sonra sorun çözüldü ve TA1DX beni UIView'da izleyebilir hale geldi.

Akşam üzeri sorunsuz bir şekilde Bigalı'ya vardım. Ama ortalıkta henüz kimse yoktu. 439.200 rölesi üzerinden TA3FB'nun yola çıktığını 145.600 rölesi üzerinden de TA1CAK'ın yolda olduğunu öğrendim. Yaklaşık 1.5 saat sonra TA3FB ile buluşup ana kampa gittik. O arada TA1DF ve TA2IJ de bize katıldılar.

Kampta 112, itfaiye, sivil savunma ve izcilerle tanışıp, faaliyet boyunca haberleşme desteğini bizim vereceğimizi bildirdim. Bu arada TA3FB, TA1DF ve TA2IJ Kocaçimentepe'ye keşfe gittiler. Sonra onlara ben de katılmak istedim. TA3FB yolun çok karmaşık olduğunu, tarifle bulamayacağeımı söyledi. Ama ben sora sora Bağdat bulunur prensibinden hareketle Kocaçimentepe'ye ulaştım :-)

Akşama doğru TA1CAK Bigalı'ya ulaştı. Kampta TA2KI/Mobil aracı ve personeli ile buluştuk. Onların yanına konuşlanıp çadırlarımızı kurduk.

Gece 10:30'dan sonra izcilere telsiz eğitimine başladım. Ancak, 10-15 dakika sonra havanın soğukluğu ve yol yorgunu olmaları nedeniyle daha eğitimin başındayken kısa kesmem istendi :-( Önceden hazırladığım dokümanı okuyarak anlatacağım konular hakkında bilgi olabileceklerini varsayarak çağrı işaretleri faslına geçtim. Hep beraber izcilerden lisanslı amatör olanların çağrı işaretlerini not aldık.

 

23 Nisan Cumartesi

TA1FR ve TA2DJ kampa ulaştılar. Hep beraber Kocaçimentepe'ye gidip hazırlıklara başladık. Akşamı orada geçirmeyi düşündüğümüz için çadırları topladık. Antenler kuruldu. Kablolar çekildi. Bu arada TA1E, TA2DS, TA1DF, TA2IJ ve TA3AX'den oluşan HF ekibi ile TA1FL, TA2RA ve TB2MYE (TA1CKU) da geldiler. HF ekibinin önceden kararlaştırıldığı gibi Maltepe yerine Kocaçimentepe'ye istasyon kurmak istemesi nedeniyle çıngar çıktı. O sırada yürüyüş güzergahındaki ölü noktaları tespit etmeye çalışan izcilerin kendi aralarında haberleşemedikleri yerlerde QSP desteği vermek üzere aracıma döndüğüm için tartışmalara pek katılamadım. Ama TA1CAK bu konuşmalar sonunda ayrılmaya karar verdi ve kurduğu anten ve kabloları söküp toplamaya başladı. Ertesi günkü CWNet çalışmasına katıldıktan sonra kendisine eşlik edecebileceğimi söyleyip hiç değilse ertesi gün yola çıkması için ikna ettim. Akşam ise TA1FR araçların giriş noktasını alıp sonra oradan yola çıkması için ikna etmiş.

Öğleden sonra kendi dipol antenimi ve mastımı kurmaya giriştim. Biraz boğuştuktan sonra hallettim. (Mastın ucuna matapla yeni bir iki delik açmak ve kısa kalan RG213 yerine yeni bir RG58 kesip konnektör lehimlemek gerekti.) Ama mastın ucuna dual araç antenini bağlamak için kestirdiğim saç ince geldi ve anteni taşımadı. Dolayısıyla mastı ancak dipolü bağlamak için kullanabildim.

Ama KX1 hiç bir frekansta tune etmedi. TA1DF'un önerisiyle besleme noktasını aşağı indirip radyalleri de yere serince 14 MHz'de 1.1, 7 MHz'de 3.3 SWR aldım. Dolayısıyla CWNet'e Gelibolu'dan TC90GLB çağrı işaretiyle katılma hayallerim suya düştü. Bu yüzden gece Kocaçimentepe'de kalmaktan vazgeçip ana kampa döndüm. Gece çadır kurmaya üşendiğim için araçta yattım. Ama hem itfaiyenin sağladığı kamp aydınlatmasının aşırı güçlü ışığı hem aracın boyu ile benim boyumun uyumsuzluğu (!) nedeniyle oldukça rahatsız bir uyku oldu.

 

24 Nisan Pazar

Belediyenin mutfağından iki adet jeneratör ödünç aldık. Tekrar Kocaçimentepe'ye intikal edip antenleri ve cihazları kurduk. Daha doğrusu TA1CAK, TA1FR ve TA2DJ kurdu. Bana yapacak iş kalmadığı için, ortalıkta dolaşıp ayakbağı olmak yerine araçtaki VHF ile yaklaşık 45 dakika CQ çağrısı yaptım. Kuzey Yunanistan'dan üç tane amatör cevap verdi.

Öğleden sonra TA2DS'in diktiği 7 MHz balık oltası anteni kullanarak CWNet'e katılmayı akıl ettim. Biraz geç de olsa havaya çıktım. Bir sürü istasyon duyuluyordu. Ama hepsi, her zaman olduğu üzere makineli tüfek gibi yazdığı için hiç birini okuyamıyordum. Bu yüzden bir CQ çağrısı yaptım ama cevap alamadım. Duyduğum istasyonlardan birinin tonu TA2DA'nınkine benziyordu ama çok derinlerden belli belirsiz duyuluyordu. Bir de maniple tarzı onunkine benzeyen birini duydum. Ama benim için fazla süratli yazdığından çağrı işaretini yakalayamadım. Bunun üzerine bir de TA2DA'ya çağrı yaparak şansımı denedim. Ama ona da cevap alamadım. Bir ara benim yazdığım süratte yazan bir TA2Z?? istasyonu duydum ama oda havadaki dalgalanmaya kurban gitti.

İstanbul'a döndükten sonra TA2DA'nın benim çağrımı duyduğunu ama benim onu duyamadığımı öğrendim. TA1DF'un tahmini üzere TA2DS'nun HF sinyallerinin benim cihazın duyuşunu sağırlaştırdığına karar verdim. Ama bir istasyon da olsa beni duyabilen birileri olduğu için sevindim.

Bir ara TA istasyonlarının 7092'de çağrı yapılmadığı için bozuk çaldıkları bilgisi geldi. Bu nedenle TA2DS'ın yorulup dinlenmeye geçtiği bir vakit 12 tane TA istasyonu ile TC90GLB çağrı işareti ile QSO yaptım.

Gece izcilerle organizasyon toplantısı yapıldı. Gece saat 01:00'de biten toplantının ardından, bu toplantının iki gün önce yapılmış olması gerektiğini düşünmeden edemedim. Sabah saat 05:00'te tekrar kalkacağımız için yine çadır kurmadım. Ama bu kez aracımı karanlık bir köşeye çekerek uyudum.

 

25 Nisan Pazartesi

Sabah 04:30'da ortalıkta hareket başlayınca ben de kalktım. Diğerlerinin yanına giderken yanımdan yürüyüş konvoyuna ait bir otobüs gitti. Bunların saat 06:00'dan önce güzergaha bırakılmamış olması gerekiyordu. TA1CAK'a durumu anlattım. TA1GE'yle simplex görüştükten sonra durumu teyit etti. Bunun üzerine durumu yerinde görmek ve jandarmayla konuşmak üzere anayol kavşak noktasına hareket ettim.

Yolda Bigalı köyü girişinde 5 otobüs ile 3 sivil araç gördüm. Onları durdurup jandarma ile görüştüm. Araçların Anzak törenlerine gideceklerini söyleyerek kontrol noktasından geçtikleri ortaya çıktı. Bunun üzerine jandarmayı tekrar uyarıp araçları beklemede tutmalarını söyledim ve tekrar ana kavşağa gittim.

Kavşağa yaklaşırken yaklaşmakta olan bir kaç araç daha gördüm. Yolu kesip onları beklemeye aldım. 145.500'den TA1CAK'la görüştükten sonra, oradaki park alanına geçip beklemelerini söyledim. Yaklaşık 15-20 dakika sonra TA1CAK geldi. Asıl güzergahın daha geride olduğu ve buradaki araçların o kavşağı kaçırdıkları ortaya çıktı. Bunun üzerine oradaki tüm araçları asıl kavşakta beklemekte olan konvoya katılmaları için yönlendirdik. TA1CAK ayrıldı. Araçların tamamı yola çıktıktan sonra ben de dönüşe geçtim.

Bu sırada Kocaçimentepe'deki jeneratörlerde bir şekilde (!) yakıt kalmadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine TA1FR ile 145.500'den yaptığımız görüşmenin ardından Eceabat'a gidip yakıt peşine düştüm. Sabahın erken saati olduğu için açık yer bulmak biraz sorun oldu ama sonunda hallettim.

Dönüş yolunda bu kez konvoya takıldım. Üstüne, Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nden gelen ve kesin talimat verilmiş olmasına karşın araçlardan inerek yürüyüşe başlayan kalabalık bir grup nedeniyle trafik iyice kilitlendi. Siren ve anons yardımı, sabahtan operasyon bölgesine ulaşan TA1DC'nin yol göstermesi ve biraz da cambazlık yapıp şarampolden giderek jeneratörlerin yakıtları bitmeden Kocaçimentepe'ye ulaştım.

Bu kadar koşuşturma ve stresin ardından enerjim tükendi ve diğerleri yürüyüş organizasyonuna telsiz desteği verirken bir kenarda bir saat kadar uyudum.

Organizasyon AHAK açısından sorunsuz (ama izciler açısından ciddi boyutta sorunlu) bir şekilde sürdü. Öğleden sonra cihazları ve antenleri toplayıp önce anakampa sonra da Bigalı köyüne indik. Akşam üzeri ben,  TA1CAK, TA1FR (ve TA2DJ) ve TA1DC'den oluşan 4 araçlık konvoyla yola çıktık. Tekirdağ'da verilen bir köfte molasının ardından sorunsuz bir şekilde İstanbul'a varıp QTH'lere dağıldık. Galiba en çok bu yolculuktan keyif aldım :-)

 


Geri Dön / Back to: Anasayfa / Home | QTH | Kaynaklar